Bodrum, Muğla +90 533 646 37 37 iraksoy@gmail.com Mon-Fri: 09.00 - 17.00

Contact

Horlama ve Uyku Apnesi

Horlama, uykuda burun tıkanıklığı süreci ile başlayan bir problemdir. Ağızdan alınan hava, küçük dil üzerine çarparak titreşimlere neden olur ve horlama dediğimiz ses ortaya çıkar.

Yumuşak damak, dil kökü, yutak bölgesi, epiglot (solunum yolunu yutma esnasında kapatan yiyeceklerin kaçmasını önleyen kapakçık) sürecin içindedir.

Küçük dilin anatomik olarak uzun ve sarkık olması, horlama-yı artırır.Buna basit horlama diyoruz.Uyku esnasında, kas sistemindeki gevşeme ile beraber yumuşak damak ve küçük dil relaxe olur ve sarkar.

Burun tıkanıklığı durumunda yutak bölgesinde negatif bir basınç oluşur. Bu basınç dokuları içeri doğru çeker ve bir süreliğine havayolu tamamen kapanır. Bu duruma apne diyoruz. Tam anlamıyla boğulma anı diyebiliriz. Kanda oksijen azalıp (hipoksi), karbondioksit arttığında, solunum merkezimiz uyarılarak, nefes al komutu verir ve bunun sonucunda derin bir nefes alma gerçekleşir.

Uyku esnasında bu defalarca tekrarlanır. Bazen de tam apne olmayıp, solunum yavaşlaması şeklinde hipopne dediğimiz durum-lar da olabilir.

Horlama ve apne kişi tarafından çoğu zaman fark edilmez. Yanında yatan eşi veya yakını fark eder. Bir an nefesini tutup sonra derin bir iç çekme olduğunu tarif eder. Buna tanıklı apne diyoruz. Tanı koymada önemli bir ip ucu verir.

Yorgunluk dönemlerinde yaşanan geçici horlamalar, sorun değildir. Fakat sürekli olması ve apne gelişmesi önemlidir.

Burun tıkanıklığı ,aşırı kilo, boğaz yapısının dar, bademciklerin iri olması, dil kökünün hipertrofik olması, horlama, apneye eğilimi artırır. Sigara, alkol, midenin dolu ve sırtüstü yatılması horlama ve apneyi provake eder.

Apneler kişinin uyku derinliğini etkiler. REM uyku dö-nemi, vücudun rahatladığı, önemli bir fazdır. Apne, bu fazın oluşmasını engeller. Süre olarak yeterli uyunsa da, sabah kalktığında uyku açlığı dediğimiz durum oluşur. Biraz daha uyuma isteği, gün içi şekerleme, unutkanlık, konsantrasyon sorunu, öğrenme güçlüğü, sinirlilik, hipertansiyon, diyabet, kardiyovasküler problemler, inme, cinsel fonksiyon bozukluklarına kadar bir dizi sağlık sorununa zemin hazırlar.

Bu tip hastalarda önce tam bir KBB muayenesi sonrası, uyku testi yapılır. Hastanede bir gece yatırılarak yapılan bu testte; gece boyunca apne sayısı, oksijen düşüklüğü, kalp atım hızı, beyin dalgaları gibi bir çok parametre ölçülür.

Test sonucunda; tıkayıcı uyku hastalığı olup olmadığı, varsaderecesi, hafif, orta, ağır belirlenir.

Hafif ve orta vakalarda, hastadaki patolojinin yerine göre cer-rahi yapılabilir.

Burun eğriliği ve burun eti sorunu varsa, bunlar düzeltilmeli ,yumuşak damakta sarkma, küçük dil uzunluğu bademcik iriliği söz konusuysa bu noktalara müdahale edilmelidir.

Bademcik alındıktan sonra, küçük dil, belli oranda kısaltılarak boğaz girişi genişletilir. Uyku esnasında, kollabe olması önlenir.

Ağır apneli vakalarda CPAP denen, burundan basınçla hava veren özel cihazlar kullanılır. Kişi, bu cihazı, gece uyku boyunca takılı tutar. Apne tamamen düzelir ve uyku konforu yüzde yüz artar.